Nazım Hikmet (1902 - 1963) |
20 Kasım 1921 yılında Selanik’te, hayata gözlerini açan ünlü şairimizdir. 15 Ocak 1902 tarihinde ailesi tarafından nüfusa kaydettirilmiş ve doğum tarihi 1902 olarak resmi kayıtlara işlenmiştir. Feryad-ı Vatan Nazım Hikmet’in ilk şiiridir, 1913 senesinde yazılan bu şiir Nazım Hikmet için ayrı bir önem arz etmektedir.
Aynı yıl içerisinde Galatasaray Sultanisinde ortaokul öğrenimine başlamıştır. Heybeliada Bahriye Mektebi’ne geçişi ise 1917 yılında gerçekleşmiştir. Kurtuluş Savaşı sebebiyle Anadolu’ya geçer fakat Nazım Hikmet, sağlık sorunları nedeniyle Bahriye’den ayrılmak durumunda kalır. Belli bir süre sonra öğretmenlik gibi kutsal bir görev için Bolu’ya atanır Nazım Hikmet, daha sonra Moskova’ya giderek Siyasal ve İktisadi Bilimler eğitimi almaya başlar… 1921 yıllarında devrim ve ilk siyasi tecrübeleri ile birlikte hayatın içine girmeye başlar. Memleketinden uzak kalamayan Nazım Hikmet ülkesine dönerek Aydınlık Dergisinde yazmaya başlar fakat yazdıkları için 15 yıl hapis istemi nedeniyle Sovyetler Birliği’ne gider.1928 yılında yararlandığı af kanunu ile ülkesine dönmek için can atmaktadır ve bir an önce harekete geçer ve geldiği gibi Resimli Ay isimli dergide yazmaya başlar. Burada da işler yolunda gitmeyecekti ve 1938 yılında tekrar hapis cezasına çarptırılır. 12 sene tutukluluk hayatından sonra askere alınma ve öldürülme korkusu onu yeniden dışarılara yönlendirmiştir. 1950 senesinde tekrar Sovyetler Birliği’ne gitmem kararı alan Nazım Hikmet Ran, 25 Temmuz 1951 senesinde Türkiye vatandaşlığından çıkartılmıştır. Bunun üzerine büyük dedesinin toprakları olan Polonya’ya gider ve Borzecki soyadını alır. Nazım Hikmet bu çileli hayattan sonra 3 Haziran 1963 yılında kalp krizi geçirerek hayata gözlerini yummuştur. 5 Ocak 2009 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile kendisinden alınan Türk Vatandaşlığı yeniden Nazım Hikmet’e verilmiştir.
Üslubu ve Başarıları:
Nazım Hikmet ilk şiirlerine hece ölçüsü ile başlamıştır fakat diğer hececilere nazaran yazdıkları ve ortaya koydukları çok daha farklı bir yapıya sahiptir. Şiir konusunda kendini geliştirdikçe, şiir için farklı yönler ve duygular aramaya başlamıştır… Sovyetler Birliğinde yaşadığı ilk yıllar ortaya koyduğu eserler diğer şairlere göre daha farklı ve dikkat çekiciydi. Kendini sürekli olarak geliştiren bir sanatçıydı Nazım Hikmet buna bağlı olarak zamanla hece ölçüsünden vazgeçerek serbest ölçüde eserler sunmaya başladı. Şiirlerinden Sovyet etkisini görmeniz mümkündür. Volkan Konak, Fuat Saka, Zülfü Livaneli gibi daha birçok ünlü isim Nazım Hikmet’in şiirlerini bestelemiş ve dinleyicilerine sunmuştur. Yalnızca Türk sanatçılar değil Yunanistan’ın ünlü bestecilerinden Manos da Nazım Hikmet’in şiirlerini bestelemiştir.
ŞİİR:
- 835 Satır (1929)
- Jokond ile Sİ-YA-U (1929)
- Varan 3 (1930)
- 1+1=1 (1930)
- Sesini Kaybeden Şehir (1931)
- Benerci Kendini Niçin Öldürdü (1932)
- Gece Gelen Telgraf (1932)
- Portreler (1935)
- Taranta-Babu'ya Mektuplar (1935)
- Simavne Kadısı Oğlu şeyh Bedreddin Destanı (1936)
OYUN:
- Kafatası (1932)
- Bir Ölü Evi (1932)
- Unutulan Adam (1935)
DİĞER:
- Şeyh Bedreddin Destanına Zeyl, Millî Gurur (1936)
- İt Ürür Kervan Yürür (Orhan Selim adıyla fıkralar, 1936)
- Alman Faşizmi ve Irkçılığı (inceleme, 1936)
- Sovyet Demokrasisi (inceleme, 1936)
0 yorum:
Yorum Gönder